Kabızlığa Ne İyi Gelir

25 Mayıs 2010 Salı

Kabızlık kalın bağırsağın son kısmında dışkının fazla beklemesinden kaynaklanana bir rahatsızlıktır. Dışkı fazla beklediğinde dışkıdaki su geriye doğru emilmektedir. Bu durumda dışkı sertleşmekte ve atılması zorlaşmaktadır. 
Kalın bağırsakta dışkının fazla beklemesi ise beslenme bozukluğundan kaynaklanabileceği gibi başka bir sebeple de olabilir. Yediğimiz gıdalardaki posa oranının az olmasından, sebze, meyve ve taneli bitkilerin az tüketilmesinden de kaynaklanabilir.  
Yapılan araştırmalar şehir insanının köy insanından daha fazla kabızlık şikayeti olduğunu göstermektedir. Şehir insanının yaşayışı, beslenmesi, yoğun stres altında bulunması gibi etkenler kabızlığı artırmaktadır. Masa başında oturan, çok fazla hareket imkânı bulamayan, iş yoğunluğu sebebiyle düzensiz beslenen, sinirli ve asabi kişilerin kabızlık şikâyetinin daha fazla olduğu görülmektedir.
Kabızlık Tedavisi;
Şu öncelikle belirtilmelidir ki kabızlığa neden olan etkenler ortadan kaldırılmadan kabızlık tam olarak önlenemez. Öncelikle kabızlığın nedeni belirlenmeli ve o neden ortadan kaldırılmalıdır. Kabızlık tedavisinde en yanlış yöntem ise müshil kullanılmasıdır. Müshil kolay bir çözüm gibi görünse de aslında çare değildir. Ayrıca müshil kullanımı bağırsakları tahriş edecek ve bağırsak tembelliğine yol açacaktır.
Özellikle çocuklarda müshil kullanımı çok sakıncalıdır. Bağırsakta dışkı birikmesine ve buna bağlı tehlikeli sonuçlara götürebilir.
Kabızlıktan korunmak için;
  • Kepekli undan yapılmış ekmek tercih edilmeli
  • Sebze ve meyve tüketilmeli, kayısı hoşafı kabızlık için birebirdir.
  • Düzenli tuvalete çıkma alışkanlığı kazanmalı, kesinlikle geciktirilmemeli
  • Bakliyat türü gıdalar tüketilmeli
  • Az yağlı yemekler tercih edilmeli.
  • Eğer kabız olunmuşsa sabahları sütle karıştırılmış bal içilmelidir. Kayısı, erik, elma kompostosu içilmelidir.
Devamını Oku

2010 KPDS İlkbahar Dönemi sonuçları sorgulama

2010-KPDS İlkbahar Dönemi: Sonuç Açıklama
2010-KPDS İlkbahar Dönemi sonuçlarını öğrenmek için tıklayınız2010 KPDS İlkbahar Dönemi sonuçları, sorgulama, KPDS, KPDS İlkbahar Dönemi sonuçları, 2010 KPDS İlkbahar Dönemi, 2010 KPDS İlkbahar, 2010 KPDS sonuçları ögren, 2010 KPDS İlkbahar Dönemi sonuçları online ögren, 2010 KPDS İlkbahar Dönemi sonuçlar
HERKEZE HAYIRLI UĞURLU OLSUN
2010-KPDS İlkbahar Dönemi sonuçlarını öğrenmek için tıklayınız
Devamını Oku

2010 YDUS İlkbahar Dönemi sınav Soruları ve cevapları

2010 YDUS İlkbahar Dönemi, 2010 YDUS İlkbahar Dönemi sınav cevapları, 2010 YDUS İlkbahar Dönemi sınav Soruları, 2010 YDUS İlkbahar Dönemi sınav Soruları ve cevapları, 2010 YDUS İlkbahar Dönemi yanıtlar, YDUS İlkbahar Dönemi sınav Soruları ve cevapları
kısa sürede eklenecektir
Devamını Oku

ADİL IŞIK 2010 İlkbahar Yaz Koleksiyon

Adil ışık ilkbahar yaz bayan giyim kataloğunda gene birbirinden şık birbirinden güzel elbiseler pantolonlar t-shirtler gömlekler ayakkabılar ve çantalar bulunmakta. adil ışık bu yaz gene kadınların gönlünde taht kurmayı başaracak gibi görünüyor bu yılın tasarımı daha çok kırmızı gri ve lacivert tonlarında. Sizlere sunacağımız resimler arasında bu renklerde var ve bu modeller adil ışık mağazalarında mevcut.Bu yıl adil ışıkın kataloğu çok renkli ve güzel.
Devamını Oku

28.Özel güvenlik 4.yenileme sınavı

8.Özel güvenlik 4.yenileme sınavı 13 Haziran 2010: Saat 10.00 yapılacaktır.28.Özel güvenlik 4.yenileme sınavı sonuçları ise 9 temmuz 2010 günü belli olacakmış.
17 Mayıs 2010 : Belirtilen tarih dahil olmak üzere eğitim kursunu tamamlamış olan kursiyerlerin, 4 No’lu Yenileme Eğitimi sınavına girme hakları vardır. Bu tarihten sonra eğitimini tamamlayan kursiyerler ancak bir sonraki sınava girebileceklerdir.
20 Mayıs 2010 : Özel güvenlik temel eğitimini tamamlamış kursiyerlerin eğitim bilgileri ile sınava girecek olan kursiyerlerin dijital ve onaylı listelerinin çıktı olarak eğitim kurumlarınca mesai bitimine kadar İl Emniyet Müdürlüklerine teslimi için son tarihtir. Dijital olarak teslim edilen dosya ile onaylı yazılı liste aynı verileri içermelidir.

24-26 Mayıs 2010: Eğitim kurumlarınca sınav giriş ücretlerinin bankaya yatırılması ve sınav ücreti yatırılan adayların sınav kayıtlarının yapılabilmesi için listelerin İl Emniyet Müdürlüklerine bildirilmesi için son tarihtir.
13 Haziran 2010: Saat 10.00: Sınav tarih ve saatidir.
14 Haziran – 07 Temmuz 2010: Uygulamalı Atış Sınavı’nın başlangıç ve atış sonuçlarının, İl Emniyet Müdürlükleri personelince özel güvenlik hizmetleri projesine kaydedilmesi için son tarihtir.
09 Temmuz 2010: Sınav Sonuçlarının açıklanacağı tarihtir.
12 -16 Temmuz 2010: Sınav sonucuna itiraz etme süresidir.
17 – 23 Temmuz 2010: İtiraz sonuçlarının değerlendirileceği ve açıklanacağı tarihtir.
ozelguvenlik.pol.tr
Devamını Oku

2010 Öğretmen Atama Sonuçları

Milli Eğitim bakanı Nimet Çubukçu 40 bin öğretmen ataması yapılacağını açıkladı. Haziranda 10 bin, ağustosta 30 bin öğretmen kadrolu alınacak
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, 40 bin civarındaki öğretmenin kadroya geçirilmesi konusundaki hazırlıkların belli bir aşamaya geldiğini belirterek, ''Bu konuda yapılacak düzenlemeye ilişkin taslağı Maliye Bakanlığına gönderdik'' dedi.

Bakan Çubukçu, Keçiören Lisesi Spor Salonu ve Çok Amaçlı Salonu'nun açılış töreninden önce gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, ''Sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınmasıyla ilgili taslağı Maliye Bakanlığına gönderdiniz mi?'' sorusu üzerine Çubukçu, bu konuda Maliye Bakanlığı ile görüşmelerin sürdüğünü daha önce açıkladığını belirtti.

Çubukçu, ''70 bin sözleşmeli öğretmenin kadroya geçirilmesi konusundaki hazırlıklar belli bir aşamaya geldi. Bu konudaki yapılacak düzenlemeye ilişkin taslağı Maliye Bakanlığına gönderdik. Bundan sonraki aşamada Maliye Bakanlığı gerekli çalışmaları yapacak, görüşlerini bildirecek. Nihayete erdikten sonra artık Başbakanlığa bir kanun tasarısı olarak sevk edilecek ve Mecliste görüşülecek'' diye konuştu.

Çubukçu, ''Maliye Bakanlığı vize verecek mi?'' sorusuna, ''Maliye Bakanlığında çalışmalarımız belli bir aşamaya geldi. Taslak o çerçevede hazırlandı. Ümit ediyorum ki bu yönde sonuçlanır'' yanıtını verdi.

Bir gazetecinin, ''Olumlu sonuçlanması durumunda sözleşmeli öğretmenler kademeli olarak mı kadroya geçirilecek?'' sorusu üzerine Çubukçu, ''Kademeli olarak'' dedi.

2010 Öğretmen Atamaları

Bakanlıktan yapılan açıklamada, resmi eğitim kurumlarının öğretmen ihtiyacını karşılamak amacıyla 165 kadrolu, 6 bin 122 sözleşmeli olmak üzere toplam 6 bin 287 boş kadroya öğretmen atamasının sonuçlandırıldığı bildirildi.


Öğretmen ataması başvuruları için toplam 25 bin 566 başvurunun yapıldığı belirtildi. Atamanın bakanlık personeli, öğretmen adayları ve velilerin hazır bulunduğu bakanlık toplantı salonununda saat 10.00'da bilgisayar ortamında gerçekleştirildiği ifade edildi.

Açıklamada, ''Bu kapsamda 163 kadrolu, 6 bin 46 sözleşmeli olmak üzere toplam 6 bin 209 öğretmen ataması gerçekleştirilmiştir'' denildi.

Ataması yapılan öğretmenler 15 Ocak 2010 tarihinden itibaren göreve başlayacaklar.

2010 ÖĞRETMEN ATAMA SONUÇLARI

ÖĞRENMEK İÇİN TIKLAYIN


Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 10 bin kadroya 9 bin 820 öğretmen atadı. Öğretmen atamaları dolayısıyla MEB Başöğretmen Salonunda tören düzenlendi.

Törende konuşan Mili Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, eğitim sistemine giren her öğretmenin bakanlık olarak varmak istedikleri hedeflere bir adım daha yaklaşmaları nedeniyle anlam ve önem taşıdığını vurguladı.

Dünyanın büyük bir hızla değiştiğini belirten Çubukçu, bu süreçte bilgi çağının kendine özgü koşullarının kritik düşünebilen, sorun çözmede farklı yaklaşımlar getirebilme becerisi kazanmış bireyler yetiştirilmesini gerekli kıldığını ifade etti.

''Bu bireyleri yetiştirecek olanlar dün olduğu gibi bugün de gelecekte de öğretmenler olacaktır'' diyen Nimet Çubukçu, şöyle devam etti:

''Eğitim teknolojilerindeki hiç bir gelişme öğretmenlerin işlevini azaltmıyor aksine her birimiz içimizdeki 'bir şey' olma kapasitesini ortaya çıkarmak ve geliştirmek için öğretmenlerin rehberliğine daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Ama ihtiyaç duyduğumuz öğretmen altını çizerek söylemeliyim ki nitelikli öğretmendir. Öğretmenlerimiz, öğrencisinin ilerisinde olmalı, ona yol gösterebilmeli, danışmanlık ve kolaylaştırıcılık rolü oynamalı, bilginin güç olduğu gerçeğini bin an olsun unutmayarak becerilerini bir öğrenci gibi geliştirmeli, her zaman niteliklerini artırma arayışı içinde olmalıdır. Önümüzdeki süreçte daha sıklıkla duyacağımız hayat boyu öğrenme alışkanlığını önce öğretmenlerimizin kazanması gerekiyor ki, öğrencilerine, topluma iyi bir rehber ve rol model olsunlar.''

2010 ÖĞRETMEN ATAMA SONUÇLARINI ÖĞRENMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Öğretmenlik mesleğinin geliştirilmesine ilişkin her hizmetin, her destek ve yatırımın diğer alanlara yapılan yatırımlardan daha önemli, öncelikli ve değerli olduğunu söyleyen Çubukçu, bu çerçevede Bakanlığın yürüttüğü projeleri anlattı.

Öğretmen atamalarına ilişkin her türlü işlemin artık elektronik ortamda yapıldığına işaret eden Çubukçu, bu çerçevede artık iş takipçiliğinin ortadan kalktığını kaydetti.

KADRO İHTİYACI KARŞILANACAK
MEB'e bağlı resmi eğitim kurumlarında 542 bin 231'i kadrolu, 68 bin 647'si sözleşmeli toplam 610 bin 878 öğretmenin görev yaptığını belirten çubukçu, 2003 ve 2009 yılları arasında 227 bin 702 öğretmen ataması yapıldığını anlattı. Çubukçu, şöyle devam etti:

''Bakanlığımız öğretmen ihtiyacına yönelik olarak 2010 yılında da öğretmen atamalarına devam edecektir. Bakanlığımızın 2010 yılı öğretmen ihtiyacının giderilmesine yönelik çalışmaları sürmektedir. 2010 Bütçe Kanunu'nun 22. maddesindeki yüzde 25 oranının yüzde 100'e çıkarılması için Maliye Bakanlığı nezdinde girişimler devam etmektedir. Yine 22. maddedeki rezervden ayrılan kadrolar ile öğretmen ihtiyacının karşılanamaması durumunda Bakanlığın ilave kadro kullanımını sağlayacak bir düzenlemenin Bütçe kanunu kapsamına alınması teklifinde bulunulacaktır. Böylece 2010 yılı öğretmen ihtiyacının büyük oranda karşılanması planlanmaktadır.''

Bakan Çubukçu, öğretmenlere de şöyle seslendi:
''Bugün yapılacak kadrolu öğretmen atamasıyla 2009-2010 eğitim-öğretim yılı faaliyetlerinin ders yılı sonuna kadar etkili, verimli ve kesintisiz şekilde yürütülmesi sağlanmış olacak. Görev alacak kadrolu öğretmenlerimizden bu hassasiyetimizi bizimle paylaşarak, kendilerini bekleyen öğrencilere hizmet ermek üzere mümkün olan en kısa sürede görevlerine başlamalarını rica ediyorum. Her birinizin öğretmenlik mesleğine ve ülkemizin yarınlarına hem kendinizi hem de öğrencilerinizi yenileyerek, yetiştirerek katkıda bulunacağınıza yürekten inanıyorum.''

Personel Genel Müdürü Necmettin Yalçın da 10 bin kadro için 37 bin 228 başvuru yapıldığını, bunlardan 35 bin 175'inin başvurusunun onaylandığını bildirdi. Yalçın, atanan öğretmenlerin yarından itibaren göreve başlayabileceklerini ifade etti.

Konuşmaların ardından Çubukçu, salonda bulunan öğretmen adaylarından ve diğer katılımcılardan birer numara söylemelerini isteyerek oluşturulan 9 haneli başlangıç numarasıyla atamaları başlattı. Bilgisayar kurası sonucunda 10 bin kadroya koşulları uygun olan 9 bin 820 öğretmen tercihlerine göre atandı. Atamalar sırasında ekrandan atandıkları yerleri gören adaylar, birbirlerine sarılarak sevinçlerini paylaştı.

Bu arada, taban puanlar, okul öncesi öğretmenliğinde 70.021, sınıf öğretmenliğinde 80.766, Türkçe öğretmenliğinde 84.6, Müzik öğretmenliğinde 60.294, Sosyal Bilgiler Öğretmenliğinde 81.8 olarak gerçekleşti.

Öte yandan kendilerini ''Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu'' olarak adlandıran bir grup Bakanlık binası önünde atamaları protesto etti. Grup adına yapılan açıklamada, ''atamaların yetersiz olduğu ileri sürülerek, kadrolu, güvenceli istihdam ve KPSS'nin kaldırılması'' istendi.
Devamını Oku

Paris Hilton iç çamaşırsız!

Cannes'daki bir partiye katılan Paris Hilton, iç çamaşırsız yakalandı... Mavi straplez elbisesiyle göz kamaştıran Hilton, partide rahat hareketleriyle dikkat çekti. İçine iç çamaşırı giymeyen Paris Hilton, dans ederken straplez elbisesinin üstünden düşmesiyle hem göğüsleri görüldü, hem de eteğini devamlı yukarı kaldırınca kalçaları objektiflere yansıdı.
Devamını Oku

HADİSE'YE TEPKİ YAĞIYOR

MÜZİK OTORİTELERİ, ABD'NİN NEW JERSEY EYALETİNDE GERÇEKLEŞEN TÜRKİYE - ÇEK CUMHURİYETİ ARASINDA DÜZENLENEN HAZIRLIK MAÇI ÖNCESİNDE ÇIPLAK SESLE İSTİKLAL MARŞI'NI OKUYAN HADİSE'Yİ YERDEN YERE VURDU.
Binlerce tepkiden bazıları şöyle: Sezen Cumhur Önal: BÖYLE KEPAZELİK OLMAZ. Garo Mafyan: PERFORMANSI KARŞISINDA YORUMSUZ KALDIM. İzzet Öz: İLKOKUL ÇOCUKLARI DA BÖYLE SÖYLÜYOR. Atilla Özdemiroğlu: NORMAL ŞARKIDA BİLE DETONE OLUYOR.

Hadise'nin İstiklal Marşı'nı yorumlamasının ardından internette yapılan eleştiriler de çığ gibi büyüdü. Bazıları şöyle: *Mehmet Akif Ersoy'un kemiklerini sızlatan bir hadisedir. *Hadise asker olsaydı, askerliği bitmezdi. * Hadise'nin futbol maçında ne işi var? İlk 5 dakika onu da oynatsaydınız bari. *Hiç de güzel seslendirememiş. Birçok yerde detone olmuş, 'e' harflerini de açık söylemiş. * Ritm, ölçü hak getire. Dinlediğim en kötü İstiklal Marşı yorumlarından biri.

Devamını Oku

Danimarka'dan Roj Tv Ayıbı

Bir Gazeteci Danimarka Hükümetinin Israrla Üzerinde Durmadığı PKK-ROJ TV Bağlantısını Belgeledi. 

Danimarka’nın yüksek tirajlı gazetesi Berlingske Tidende dün, Danimarka hükümetinin ısrarla üzerinde durmadığı PKK- ROJ TV bağlantısını canlı şahit ve fotoğraflarla belgeledi. Berlingske Tidende gazetesine konuşan Roj TV’nin eski genel müdürü Manouchehr Zonoozi, PKK ve Roj TV arasındaki tüm bağlantıları ortaya çıkardı. Zonoozi, polise bir yıl önce tüm delilleri verdiği halde Danimarka makamlarının Roj TV’ye dokunmadıklarını ve kendisinin PKKlılar tarafından tehdit edildiğini açıkladı.

Danimarka’nın yüksek tirajlı Berlingske Tidende gazetesinde, Roj TV, PKK bağlantısını ispatlayan resim ve açıklamaların yer almasının ardından Adalet Bakanlığı’nın neden gerekli girişimlerde bulunmadığı tartışılmaları yapılmaya başlandı. Gazeteye kendi özel albümündeki PKK kamplarını ziyareti sırasında çekilmiş resimleri veren Roj TV eski genel müdürü Manouchehr Zonoozi, ölümü göze aldığını söyledi. Bir yıl önce Roj TV ile PKK arasındaki bağlantılarla ilgili tüm delilleri polise verdiğini ve bildiklerini anlattığını belirten Zonoozi, neden ölümü göze alarak polise gittiğini şöyle anlattı:

“Beni kullandıklarını düşünüyorum. Ben Kürtlere iyi bir hizmet sunacağımıza inandığım için bu kurulaşa 10 yıl hizmet verdim. Televizyon kanalını harekete geçiren benim. Halen daha Kürtlerin davaları konusuna büyük sempatim var. Kürtler sadece Türkiye’de değil, Suriye İran gibi ülkelerde da baskı altındalar. Batı medyası onlara gerekli önemi vermiyor. Ben ifade özgürlüğünün hiç olmadığı bir ülke Iran’dan geliyorum. Ben medya aracığı ile insanlara mesaj verebiliriz diye düşünmüştüm. İnsanlar da bana güvendikleri için PKK beni kullandı. Ama ben bugün bu halk için yapmak istediklerimi, Roj TV’yi kontrol altında tutanlar nedeniyle yapamıyorum“dedi.

DANİMARKA BANKASI UYARMIŞTI

51 yaşındaki Zonoozi 2004 yılında Belçika’daki Roj TV’yi ziyaret ettikten ve Belçika polisi, PKK’nın gizli hesaplarındaki 350 milyon Belçika Frankına el koyduktan sonra “ROJ“ adını da hiç kullanmak istemediğini belirterek “ben Roj TV’nin PKK ile direkt bir hatla bağlantısı olduğunu bilmiyordum. Paraların PKK’dan geldiğini de bilmiyordum. Sadece Türk medyasının bize karşı uydurduğu bir kampanya olduğunu sanıyordum. 2005-2006 yıllarında Roj TV ve diğer yayın organlarından şüphelenmeye başladım. Aynı zamanda Danimarka bankası, Roj TV’ye aktarılan paraların büyüklüğü konusunda beni uyarmıştı. Sadece 2004’de Kürt Kültür Fonu Roj TV’ye 38 milyon kron, 2005’de 52 milyon kron ödeme yapmıştı. Ben bu paraların PKK’dan geldiğini, Erbil yakınlarındaki PKK kampına yaptığım ziyaret sırasında öğrendim. 16 Milyon Euro’nun halkın parası olmadığını anlayınca kafama dank etti. Karayılan, PKK’nın faaliyetleri ile Roj TV’nin faaliyetlerini birbirine karıştırmamamız konusundaki teklifimi kabul etmişti. Ben de bu nedenle görevime devam ettim. Ancak 2008 yılında PKK’nın Belçika’daki yöneticilerinden ölüm tehditleri alınca görevimi bırakmak zorunda kaldım. Ayrıca PKK yönetimi benden 500 bin kron Roj TV’ye para ödemimi istiyor. Bana 26 bin kron maaş sözü verildi. Ama ben cebimden çok para ödedim. Ben bu kanalın birinci adamıydım bu nedenle bir şey olursa önce ben hapse girecektim. Bu nedenle polise herşeyi anlatmaya ve bu konuda şahitlik yapabileceğimi söylemeye karar verdim. Polisle konuştum ama bir şey yapılmadı. PKK’dan da tehditler almaya devam ediyorum. Benim amacım kimseden intikam almak değil. Sadece gerçeklerin ortaya çıkmasını ve Kürt halkının kötüye kullanılmamasını sağlamak“dedi.

BAĞLANTININ EN GüZEL KANITI KARAYILAN’IN UYDU BAĞLANTISI

Zonoozi, PKK ile Roj TV arasındaki bağın en güzel kanıtının Murat Karayılan’ın uydu telefonu ile her gün bağlantı kurarak talimatlar vermesi olduğunu belirterek, Karayılan’ın sadece Roj TV ile değil, PKK’nın Belçika ve Avrupa’daki diğer yöneticileriyle de sürekli konuştuğunu söyledi. Roj TV ve Roj TV’ye çalışan gazetecilerin sık, sık PKK kamplarına giderek kurs aldıklarına dikkat çeken Zonoozi, Roj TV yönetim kurulu başkanı Danimarkalı avukat Henrik Caprani dahil, tüm çalışanların PKK bağlantısı hakkında bilgileri olduğunu, kendisinin ise bir kör gibi olup bitenlerin geç farkına vardığını söyledi.

DANİMARKALILARIN KAFASINDA SADECE İSLAMİ TERÖR VAR

Zonoozi, 2006 yılında PKK kampında 2 hafta kaldığını ve bu sırada, Kominizm ve Öcalan ile ilgili kurs aldığını itiraf ederek, “bize kurs verilirken, Türk ordusuna karşı çatışacak PKK lılar da eğitim alıyorlardı. Eğitim alanlar arasında çok sayıda çocuklar vardı. En küçüğü 8 yaşında idi. 8-9 yaşındaki çocuklara Öcalan hakkında kurslar veriliyor, biraz büyük çocuklara silah ve çatışma dersleri veriliyor. Erbil dışında bir yerde sınırdan uzak oldukları için içleri rahattı. İş toplantısını bir mağarada yaptık. Mağaranın çok sayıda kaçış delikleri vardı ve deliklerin başında çok sayıda Kalaşnikoflu adamlar bikliyordu. Karayılan çok iyi korunuyordu. Bilgisayarını (laptopunu) açtı ve PKK’nın Roj TV’ye milyonlarca Euroluk yardımından bahsetmeye başladı. Benim bu ziyaretim ve mağaradaki toplantı resmi olarak sözde yapılmamıştı. Ben Polise her şeyi anlattım ama yetkililer gözlerini kapatıyorlar görmemezlikten geliyorlar. Danimarkalıların kafasında sadece islami terör var. PKK’nın üzerinde duran yok“dedi

TüRKİYE BU FIRSATI KULLANIR

Kopenhag üniversitesinden Ortadoğu Uzmanı Danielle Kuzmonoviç, ortaya çıkan durumun, Roj TV’ye masumane para yardımında bulunan Kürtleri şok ettiğini belirterek „Türkiye uzun süredir PKK Roj TV bağlantısını ispatlamaya çalışıyordu. Bu durum Türkiye’nin işine yarayacaktır ve bundan yararlanacaktır. Türkiye ortaya çıkan durumda Danimarka’ya güvenmemesinde haklı olduğunu da ispatlamış olacaktır. Bu durumda Danimarka’nın Türkiye’nin çıkarlarına zarar vermiş olduğu ortaya çıktı. Türkiye, PKK’nın sol partilerde çok sayıda dostu bulunduğunu biliyor“dedi.

HüKüMET HESAP VERECEK

Parlamento Hukuk Komisyonu Başkanı, Danimarka Halk Partili Peter Skaarup, hükümetin konuyla ilgili olarak parlamentoya ve Danimarka halkına hesap vermesini istedi. Peter Skaarup, “polis ve savcı uzun süredir PKK Roj TV arasındaki bağlantıyla ilgili yeterli delil olmadığını öne sürüyordu. Oysa yeterli delil olduğu görülüyor. Şimdi neden bugüne kadar bir işlem yapılmadığının hesabını versinler“dedi.

ROJ DAVASINI HASIR ALTI YAPMIYORUZ

Roj TV davasına bakan savcı Lisse Lotte Nilas, ilk kez konuşmama kuralını bozarak, kendilerine gelen delilleri hasır altı yapmadıklarını değerlendirdiklerini söyledi. Nilas, Roj TV davası üzerinde çılaşmaların devam ettiğini, Türk devletinde sürekli yeni belgeler aldıklarını belirterek, Roj TV’nin kapatılması için PKK’nın parasal desteğini ispatlamanın yeterli olmadığını, insanları teröre teşvik etmesi gerektiğini söyledi.

ERDOĞAN’IN BASIN TOPLANTISINDA SADECE DHA GÖRüNTüLEMİŞTİ

Danimarka Medyasına yaptığı açıklamalarla tüm dikkatleri üzerine çeken ancak PKK tarafından da ölümle tehdit edilmeye başlanan Manouchehr Zonoozi, 2005 yılında Başbakan Erdoğan’ın, Başbakan Anders Fogh Rasmussen ile yapacağı basın toplantısını salonda Roj TV muhabirleri var diyerek protesto ederek katılmamıştı. Manouchehr Zonoozi, o sırada salona kameraman gibi girmişti. Tüm Türk medyası, salonda bulunan Roj TV’nin bayan muhibirine odaklanırken, DHA kimsenin farkına varmadığı ve sadece kameraman sandığı Roj TV direktörüne odaklanmıştı. Basın toplantısına Kameraman gibi giren Manouchehr Zonoozi, kendisini kameranın arkasına saklanmaya çalışmış ancak DHA objektifinden kurtulamamıştı. Şimdi polis, itirafçı, Zonoozi’nin PKK tarafından öldürülmesinden korkarak çevresinde güvenlik önlemleri aldı. 
Devamını Oku

Ey Türk Faşisti...

Erdoğan, Grup Toplantısında CHP'ye Aziz Nesinin Mısralarıyla Cevap Verdi. 

Paketin 2. tur oylamaları öncesinde geçen Pazar günü parti grubunu toplayan Başbakan Erdoğan, sürpriz bir karar aldı ve bugün grubu yeniden topladı. Toplantıda CHP'ye yönelik eleştirilerde bulunan Erdoğan, konuşmasının sonunda gazetecilerin dışarı çıkmasını istedi. Erdoğan şu anda vekillere kapalı oturumda hitap etti.

Anayasa teklifinin 'parti kapatma davalarının açılabilmesini TBMM'nin izin vermesi' şartına bağlayan 8. madde, 330 barajını aşamadığı, için paketten düştü. İlk turda 5 vekiliyle 8. maddeye destek veren BDP, ikinci tura katılmadı. Ak Parti asgari 8 fire verdi. Bu gelişmeler üzerine Başbakan Erdoğan, sürpriz bir gelişme üzerine parti grubunu topladı. Erdoğan, saat 11.30'da başlayan grup toplantısında önemli değerlendirmelerde bulunuyor.

İşte Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları:

KALBİMLE KONUŞUYORUM

Anayasa değişikliğine yönelik çalışmalarımızı görüşmek üzere toplandık.

Bu yüce Meclis'in çatısı altından nice insanlar geldi geçti. Ancak ben bugün özellikle sizlere beylik sözlerin ötesinde kalıplaşmış ifadelerin ötesinde sizlere gönlümle kalbimle konuşmak istiyorum.

Samimi hissiyatımla konuşacağım. Bu millet çok büyük acılar yaşadı. Çok büyük acılar yaşamış bir milletiz. Bugün Anadolu ve Trakya'nın her köyünde dedesini savaşlarda kaybeden insanlarımız var. Nice yetimler var, dul kalmış kardeşlerimiz var.

Bu ülkeyi kötü yöneten siyasetçiler yüzünde ağır faturalar ödedik.

Yoksulluğu bu ülkenin kaderi haline getirdiler

10 sene öncesine kadar yurtdışından borç alamayacak hale getirdiler bu ülkeyi. Bizi delikli kuruşa muhtaç edenleri hatırlayın. O zamanlar kim vardı başta düşünün.

Enflasyonun 3 haneli günlere ulaştığı günleri hatırlayın. Bu ülkeden özgürlükleri esirgediler. Konuşanların susturulduğu, yazarların tutuklandığı günlerden geçtik.

Milleti rengine, düşüncesine, rengine göre ayırmak istediler. Ama onlara karşı direnen bir Ak Parti iktidarı var.

Avrupa teknolojiyle yaşarken bizi gerilemeye mahkum ettiler. Bizi çaresiz bir tabloya mahkum ettiler

Ben bu ülkeyi il il, köy köy dolaşıyorum. Bunu yapan bir siyasetçi olmadı. Arkadaşlarımızla yollara düştük

Benim partimin mitinglerine mezralardan, köylerden koşarak geldiklerini gördüm

Ellerine tutuşturduğum oyuncakları ilk kez görmenin mutluluğunu yaşadılar

7.5 yıldır başımızı yastığa koyduğumuzda vatandaşlarımız gözümüzün önüne geliyor. Sizlerde gördüklerinizle yüzleşiyorsunuzdur

Değişimi dönüşümü reddeden, ilerlemeyi durduran bir anlayış var. Milletimiz bizi bu zinciri kırsın diye iktidara getirdi.

Eğer başımızı öne eğersek, eğer vazgeçersek milletimizin yolundan saparsak, o çocukların elleri yakamıza yapışacaktır

Biz bu şuurla hareket ediyoruz.

Bundan 7-8 yıl önce kendisine uzattığımız oyuncağı şaşkın gözlerle alan çocuk, bugün bize "Dizüstü bilgisayarı alabilir misiniz?" diye soruyor.

TÜRKLER PASAPORTUNU ARTIK GURURLA TAŞIYOR

Dün köyüne ulaşamayan vatandaş, bugün uçağa biniyor, asfaltlı yollardan geçiyor.

Dün hapisteki yavrusuyla ana dilinde konuşamayan anne bugün bize hayır duası ediyor

Haksızlığa benimle birlikte siz sesinizi yükselttiniz, sizler haykırdınız

Türkler artık pasaportlarını gururlar gösteriyor

Sivil derneklerimizle Gazze'ye önce biz ulaştık. Biz içimize kapanmadık, kapanamayız dedelerimiz gibi

Biz duvarların içine, Ankara'ya hapis olamayız

SİZ NE YAPTINIZ?

Ama Ankara'ya sığınan parlamentoyu burada görüyoruz

Ne yaptıklarını, ortaya ne koyduklarını gördük

Bu ekibi yolsuzlukla suçlayanlar sizler ne yaptınız?

Bu iktidarın elinin değmediği bir il yoktur. 81 ile eserimizi koymuşuzdur. Bu iktidar bunları yaptı, eserlerimiz ortada

NANKÖRLÜK YAPMAYIN

Ana dilini öğrenmek istiyorsan git kursunu aç diye bir Ak Parti var

Biz Allahtan başka kimseden korkmayız ve Allah'tan başka kimseye de muhabbetimiz yok. Hakkı olan muhabbeti kimseyle tartışamayız.

Bu ülkede yayın yapan TRT Şeş var, nankörlük yapmayın. Bu ülke 7.5 yılda tarihi reformlar yaptı

Çok engeller aştık, zor dönemler geçirdik. Hakaretlere, kötülüklere rağmen yolumuzdan şaşmadık. Ağır bedeller ödedik.

'Ergenekon sizin neyinize?' dediler. 'Ergenekon'un altına imza atarız' diyenler gördü bu ülke.

Siyaset yollarını kapatmak istediler. Partilerinin kapatılmasından yararlananları gördü bu ülke.

Çünkü onlar için partilerinin kapanması önemli değil. Onlar için kapanan bakkal dükkanıydı.

DANIŞTAY SALDIRISI
Ama biz böyle değiliz. Herkes unutsa biz Danıştay saldırısında yapılan yorumları, atılan manşetleri, yazıları, yalanları unutmadık, unutmayacağız. Aziz milletimize de unutturmayacağız.

Milletin iradesine nasıl ipotek koyulduğu unutulmasın

Siz diğer parti liderlerini konuşturmayacak kadar demokratiksinizdir. Konuşturmadılar.

CHP VE BDP TALİMATLA HAREKET EDİYOR

CHP bunları duymayabilir, BDP bunları görmeyebilir. Çünkü onlar talimatla hareket ediyorlar.

Bize halkımızdan başka talimat verecek güç yok, farkımız bu

"Millete gidelim" diyoruz bakın gidemiyorlar.

Hiç kimse bizi CHP ve MHP'yle bir tutmasın, bizi onlarla benzetmesin. Biz yastığa kafamızı koyduğumuzda çeteleri, şahsi çıkarları görmüyoruz

Biz itibar kazanmaya uğraşan bir partiyiz, zihniyetiz. Farkımız bu.

Tek hedefimiz Türkiye'yi her açıdan geliştirmek, ayağındaki prangaları söküp atmak.

İNÖNÜ, ATATÜRK'ÜN RESMİNİ PARADAN ÇIKARDI

Bırakın Anayasa değişikliğini, siz bugüne kadar neye destek verdiniz? Siz bu ülkeye fakirlik getirdiniz, darbeyi getirdiniz. Yapıcı hiçbir emek vermezler.

İnönü, Atatürk'ün resmini paradan ve posta pulundan çıkaran siyasetçidir. Atatürk vefat edince TL'deki resimleri çıkarıldı. Kim tarafından? Ey CHP sen bunu çok iyi bilirsin

2. Dünya Savaşı'nda taş üzerinde taş kalmadı. Türkiye'ye ne kazandırdınız? CHP lideri Başbakan'ı Hitler'e benzetiyor. Biz de diyoruz ki siz tarihinize bakın.

CHP ÇOK KURCALARSA SÖYLEYECEĞİM ÇOK ŞEY VAR

Ey CHP sen bunları çok iyi bilirsin. Neler var neler, daha söyleyeyim mi? Bak bu konularda CHP bu konuyu kurcalarsa söyleyeceğim çok şey var. Bu noktada dosyam arşivim kabarıktır.

Pek çok gerçeği bizim milletimizin bilmesi lazım. Gelecek bununla aydınlanacak. Biz geçmişin karanlıklarını aydınlatamadığımız sürece geleceğe yürüyemeyiz.

Dün bir gazete 'yakışıksız ve düzeysiz' diye manşet atmıştı. Çok ilginçtir, aynı gazete 1939'da Hitler'in doğum gününü manşetten veriyordu.

Türkistan Mücadelesi eserinden aynen aktarıyorum. 1945 Haziran ayında hükümetin aldığı bir kararla, savaş boyunca Türkiye'ye sığınmış 195 mülteci Türk, Sovyetler'e geri teslim edildi. Tekirdağ milletvekili Şevket Mocan, 1951 yılında dönemin başbakanına yönelttiği soru önergesi üzerine TBMM'de ortaya çıkmış. Bakın burası ve konuşması zabıtlara aktarıldı.

Siyasi mültecileri bir mabuda kurban sunar gibi sunmaya götüren yüz kızartıcı, hicabaver, yani utandırıcı bir hadise daha yoktur diyor.

Milli şef hükümeti tarafından Sovyetlere teslim edilen Türk kökenli mültecilerin akıbetleri, almanya'dakilerden farklı olmamıştır. Elbette geçmiş dönemlerin şartları olabilir, ancak geçmişinde tartışılan çok şey olanlar, başkalarını suçlamadan önce, dönüp kendi tarihlerine bir baksınlar.

AZİZ NESİN'DEN ALINTI

İşte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın grup konuşmasında okuduğu Aziz Nesin'in 5 Şubat 1948 tarihli yazısı.

'..Ey Türk Faşisti!

Birinci vazifen Türk matbaalarını yıkmak, makineleri ısırmak, demirleri dişleyip duvarlara saldırmaktır. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli, gazeteleri çamurlara serip, üzerlerinde ağzın köpürünceye kadar tepinmektir. Bu temel partinin hazinesidir..

Bir gün nümayiş yapmak için emir alırsan, bütün polisleri yanı başında bulacaksın.

Meydanlarda, kitaplarını yaktığın, namuslu insanlar, bütün dünyada eşi emsali görülmemiş şekilde işkenceye tabi tutulabilirler. Emniyet müdürlüğümüzde dövülebilir. Demir ahmet tarafından sövülebilir. Bütün malları mülkleri zaptedilmiş, matbaaları yakılmış, gazeteleri kapatılmış, evleri tarumar edilmiş , çoluk-çocuğu dağıtılmış , haneleri işgal, kendileri perişan edilmiş olabilir.

Bütün bu şartlardan daha elim ve daha vahim olmak üzere, Amerika'dan borç dahi alınabilir. hatta bu borç alınan paralar ziyafetlerde yenebilir.

Ey faşist yumurcakları ! İşte bu ahval ve şerait içinde dahi bütün bu yapılanları kafi görmeden, vazifen matbaaları yıkmak, makineleri ısırmak, namuslu vatanperverleri parçalamaktır. Muhtaç olduğun kazma, balta halk partisinin ambarlarında mevcuttur..' 04.05.2010 11:54 [2036722] 
Devamını Oku

Blogger The Professional Teması

24 Mayıs 2010 Pazartesi

DEMO - DOWNLOAD
TASARIMI OLDUKCA ŞIK VE KULLANIŞLI BİR TEMA DENEMENİZİ ÖNERİRİM
Devamını Oku

Serdar Ortaç Gülün Rengi Şarkısının Sözleri

Buralarda sensiz olmak çok zor,
Bir tek şey için katlanılır dönüşünün olması,
Pekde gerçekçi değil ama bana nasipmiş solması,
Karşıma çıktın senden,
Senle her şeyden zevk aldım,
Gül kokar güldüğü yerden,
Ben gülün rengine kök saldım,
Varlığın her şeyi çözdü,
Yokluğun derde keder gündü,
Öyle bir aşk arıyordum,
Bulduğum yerde yüzüm güldü,
Buralarda sensiz olmak çok zor,
Zormu acımı kalbime gömmek,
Zormu kaderi anlayabilmek,
Zormu delice gözyaşı dökmek,
Zormu yaradı ellere kalbim,
Yokmu bana masal gibi gelecek,
Yokmu önüme diz çöküp ölecek,
Yokmu mavinefes.net yinemi gözyaşı kaldım,
Yokmu acılı günlere talim,
Karşıma çıktın senden,
Senle her şeyden zevk aldım,
Gül kokar güldüğü yerden,
Ben gülün rengine kök saldım,
Varlığın her şeyi çözdü,
Yokluğun derde keder gündü,
Öyle bir aşk arıyordum,
Bulduğum yerde yüzüm güldü,
Beni bile bille üzdün çok,
Ben acımı kalbime gömdüm,
Elini tutmayı sevdim çok,
Başımı kaç kere kuma gömdüm,
Sana bir kuru aşkım var,
Gelip onu al yakınımdan,
Ya benim gibi mutsuz gez,
Yada zevk al acılardan,
Karşıma çıktın senden,
Senle her şeyden zevk aldım,
Gül kokar güldüğü yerden,
Ben gülün rengine kök saldım,
Varlığın her şeyi çözdü,
Yoklluğun derde keder gündü…
Devamını Oku

Erdem Özdemir Affedilen Albümünü Dinle


Sevgili Erdem Özdemir gecen gün bana bir mail atmıştı albümünün tanıtımı için bende ona seve seve yapacağımı söylemiştim.Kendisine sanat hayatında başarılar dilerim.Erdem Özdemir Affedilen albümü mayıs ayının son haftasında müzikmarketlerde yerini alacaktır.Erdem Özdemir Çok Özledim isimli parçasınıda göndermiş bunuda tanıtım amaçlı koyuoruz.

Erdem Özdemir Affedilen albümü dinle içeriği
1-Erdem Özdemir Affedilen dinle
2-Erdem Özdemir Meltem dinle
3-Erdem Özdemir Mavronova dinle
4-Erdem Özdemir Gülmedi Yüzü Sevdanın dinle
5-Erdem Özdemir Habersiz dinle
6-Erdem Özdemir Kadifeden Kesesi dinle
7-Erdem Özdemir Evlerinin Önü Yonca dinle
8-Erdem Özdemir Çok Özledim dinle
9-Erdem Özdemir Zehir Ayrılık dinle
10-Erdem Özdemir Zilli Maşa dinle
Devamını Oku

Ali Sami Yen Stadına 2 Teklif Geldi

Toplu konut idaresinin (TOKİ) Ali Sami Yen Stadyumu arsasının gelir paylaşımı yöntemi ile satışı ihalesinin birinci aşamasında en yüksek teklifi yine Aşçıoğlu İnşaat verdi.

İhaleye ikinci teklifi veren firma ise Teknik Yapı Teknik Yapılar San. ve Tic. A.Ş. oldu. Firma toplam 249 milyon 217 bin 416 lira satış geliri öngörürken TOKİ'ye 92 milyon 210 bin 92 kuruş arsa satış payı önerdi. Firma satış hasılatının 249,2 milyon liranın üzerine çıkması halinde bunun yüzde 37'si yine TOKİ'ye verilecek.

Komisyon Başkanı Soylu, ihalenin ikinci oturumunun 28 Mayıs 2010 Cuma günü düzenleneceğini belirterek, bu aşamada firmalardan önce sözlü tekliflerinin alınacağını, ardından nihai yazılı tekliflerinin isteneceğini kaydetti. Böylece ihalenin birinci oturumu teknik olarak sona erdi.

Aşçıoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi İrfan Aşçıoğlu, ihalenin henüz sonuçlanmadığını belirterek, bir yorum yapmayacaklarını söyledi.

TOKİ'nin Ali Sami Yen Stadyumu'nun arsasının satışı amacıyla 16 Nisan'da düzenlediği açık artırmada da en yüksek teklifi 416 milyon 500 bin lira ile Nurol-Aşçıoğlu Ortak Girişim Grubu vermişti. TOKİ teklifi yetersiz bulduğu için arsa satış ihalesini iptal ederken, gelir paylaşımı yöntemi ile yeniden ihaleye çıkmıştı.
TOKİ'de bugün düzenlenen ihalede Komisyon Başkanı Muhsin Soylu, ihale için 8 firmanın şartname aldığını, ancak iki firmanın teklif sunduğunu bildirdi.

Aşçıoğlu İnşaat A.Ş. söz konusu arsa için toplam 900 milyon liralık satış hasılatı öngörürken, TOKİ'ye 387 milyon lira arsa payı önerdi. Ayrıca satış hasılatının 900 milyonun üzerine çıkması halinde hasılatın yüzde 43'ü yine TOKİ'ye

HEPİMİZE HAYIRLI UĞURLU OLSUN
Devamını Oku

Quaresma Transferi Tamamlandı

Quaresma tamam sıra yerlilerde!

Madrid'de Portekizli'nin menajeriyle görüşen Yıldırım Demirören yıllık 3 milyon Euro'ya anlaşma sağladı. Beşiktaş, Quaresma'nın kulübü İnter'i de 7 milyon Euro'ya ikna etti

Beşiktaş'ta Ricardo Quaresma transferinde iş, resmi açıklamaya kaldı. Önceki gün Madrid'de oynanan Şampiyonlar Ligi finali için İspanya'ya giden başkan Yıldırım Demirören, Quaresma'nın menajeri Jorge Mendez ile görüştü. Başkan Demirören, Portekizli yıldız için yılık 3 milyon Euro'dan 3 senelik sözleşme için kesin anlaşma sağladı. Transferin resmen sona erdirilmesi için Inter'in yetkilileriyle bir araya gelinecek. Beşiktaş, Quaresma için 9 milyon Euro bonservis ücretinde ısrar eden İnter'i de sonunda ikna etmeyi başardı. İtalyan kulübü, 7 milyon Euro'ya "Evet" dedi. Transferin yarın açıklanması bekleniyor.

VOLKAN OLMAZSA YEKTA

Beşiktaş, Ricardo Quaresma'nın ardından yabancı transferini kapatacak. Siyah- beyazlılar tamamiyle Türk futbolculara yönelecek. Teknik direktör Mustafa Denizli'nin isteğiyle özellikle kanat oyuncusu arandığı öğrenilirken, Bursasporlu Ozan İpek ve Volkan Şen'in listenin ilk sırasında olduğu ifade edildi. Beşiktaş bu iki oyuncudan birini kadrosuna katmak için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacak. Bursaspor'un oyuncuları elden çıkarmama kararı vermesi halinde ise, sağ kanat için Kasımpaşalı Yekta gündeme gelecek.

Quaresma ülkemizde kendini dahada çok ön plana çıkaracağına emin olabilirsiniz...
Devamını Oku

Fenerbahçe'nin bütçesi

Sarı-lacivertli kulübün, 310 milyon lira olan 2009 yılı bütçesi, 35 milyon lira artışla 345 milyon liraya yükseltildi.

Mali genel kurul öncesi üyelere gönderilen 2009 yılı faaliyet raporundaki 2010 yılı bütçe tasarısına bakıldığında, bütçenin giderler bölümünde, profesyonel futbol faaliyet giderleri 171 milyon 850 bin lirayla en büyük yeri tutuyor.

Kulüplere ödenen transfer gideri için 44, futbolculara ödenen transfer gideri için de 94 milyon lira ayrıldığı görüldü. Sarı-lacivertli kulüp, VIP kombine kart (40 milyon) ve localardan (11 milyon) toplam 51 milyon lira gelir bekleniyor.

Şampiyonlar Ligi'nden 18 milyon lira gelir beklenirken, bu gelirin gerçekleşmesi için futbol takımının 3. ön eleme turunu ve play-off maçını geçmesi gerekiyor. Sarı-lacivertli ekip ''Devler Ligi''ne katılması halinde gelirini bu rakamdan daha yukarılara da çıkarabilir.

-KULÜBE AİT TAŞINMAZLARIN TOPLAM DEĞERİ 284.9 MİLYON LİRA-

Fenerbahçe Kulübü'ne ait taşınmazların toplam değerinin 284.9 milyon lira olduğu belirtildi.

2009 yılı faaliyet raporunda yer alan bilgiye göre, 31.12.2009 tarihi itibariyle Fenerbahçe Spor Kulübü'ne ait 17 taşınmazın değerinin toplamının 284 milyon 970 bin lira olduğu kaydedildi.

Denetleme kurulu, 01.01.2009-31.12.2009 tarihleri arasındaki faaliyetlerle ilgili raporunda 2009 yılının 310 milyon lira olan bütçesinde, gelir ve giderlerde aşım olmadığını vurgulayarak, yönetim kurulunun faaliyet ve hesaplarından dolayı ibra edilmesini önerdi.
Devamını Oku

Rihanna Rated R Albümü

Eski sevgilisi Chris Brown’la yaşadığı sorunlu ilişki, onun müzik kariyerini de etkileyen ‘RiRi’ lakaplı şarkıcı, uzun süre psikolojik tedavi görmüştü. The Daily Mail’den Jane Gordon’a 17 yaşındayken Jay-Z’nin vokalisti olarak başladığı ve şimdi dünyanın en ünlü kadın vokallarinden biri haline geldiği kariyerini ve zor günleri nasıl geride bıraktığını anlattı. Henüz 22 yaşında olan Rihanna, sahnedeki halinin aksine evde sakin bir kadın olduğunu, en sevdiği şeyin yemek yiyip komedi filmleri izlemek olduğunu söylüyor.

Aşk hayatında pek şanslı olmadığını anlatan şarkıcı, basketbolcu Matt Kemp’le ‘sadece arkadaş’ olduklarını, birlikte zaman geçirmekten hoşlandıklarını ancak aralarında ciddi bir birliktelik olmadığını belirtiyor.

Dövme yaptırmayı çok seven Rihanna, vücudundaki 13 dövmeyle yetinmek istemiyor, belli ki yenilerini yaptıracak. Gelecek planı yapmadığını anlatan şarkıcının, şu an tek isteği yeni albümü için çıkacağı ve 3 Haziran’da İstanbul’a da uğrayacağı turnesinin başarılı geçmesi.
RİHANNA'yı ÜLKEMİZDE EN İYİ ŞEKİLDE AĞIRLAYACAĞIMIZA EMİNİM...HADİ BAKALIM 3 HAZİRANDA NELER OLACAK HEPİMİZ GÖRECEĞİZ...
Devamını Oku

Genelev Çetesi Ona Senet İmzalatmış

23 Mayıs 2010 Pazar

Haber: Genelev Çetesi Ona Senet İmzalatmış

Adana, İstanbul, Uşak ve Diyarbakır genelevlerinde çalışan kadınlara baskı kurarak ayrılmak isteyenlere copla taciz edip, fotoğraflayarak internet üzerinden yaymakla tehdit ettiği ve çek senet tahsilatı yaptığı iddiasıyla yakalanan

Adana Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 9 aylık çalışma sonrası geçen salı günü çete lideri olduğu iddia edilen 47 yaşındaki Mehmet Şirin Kazan ve şarkıcı

Haluk Levent'in eski menajeri Ali Neli'nin de aralarında bulunduğu 22 kişiyi, Adana, İstanbul, Uşak ve Diyarbakır'da 30 adrese yapılan operasyonlarla yakaladı. Şüphelilerin ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda 500'den fazla doldurulmuş senet, 4 ruhsatsız tabanca, 1 av tüfeği, 176 fişek ve 2 zırh ile birlikte biri plastik 2 cop ele geçti. Şüphelilerin 4 ildeki genelevlerde çalışan kadınlara baskı kurarak ellerindeki paraları zorla aldıkları ayrılmak isteyenleri ise copla dövüp tecavüz ederek bunu görüntüleyip şantaj yaptığı anlaşıldı.

Yapılan incelemede çete üyelerinin daha önce Haluk Levent'e de senet imzalattığı ortaya çıktı. Haluk Levent'in zorla imzalatıldığı senetle ilgili şikayetçi olmadığı öğrenildi.

Çete üyeleri yapılan sorgularının ardından, 'çıkar amaçlı suç örgütü kurmak', 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak, silah zoruyla çek senet tahsilatı yapmak' suçlaması ile adliyeye sevk edildi.
Devamını Oku